Dünyanın; her bölgesinde ve şehrinde, bir çok yabancı dil eğitim kurumları bulunmaktadır.

Yabancı dil eğitiminde, dikkat edilmesi gereken en önemli konu; kurumlarda yabancı dilin öneminin iyi bilinmesi gerekmektedir.

Son yıllarda, kurumsal yabancı dil eğitimi veren firmalarda, İngilizce eğitiminin yanı sıra, farklı dillerinde eğitimi verilmeye başlanmıştır.

Yabancı dil denildiğinde; İngilizce, Almanca, İspanyolca, Fıransızca, Arapça ve daha farklı diller aklımıza gelmelidir.

Bunun sebebi, geçmişten gelen alışkanlıklarımızdan dolayı, yabancı dil denildiğinde sadece İngilizce dilini düşünürüz.

Kurumsal Yabancı Dil Eğitimleri

British English, kurumsal dil eğitiminde; İngilizce başta olmak üzere, kültürü zengin dillerinin de eğitimini vermektedir.

Eğitim Kurumlarında, deneyimli ve alanında uzman eğitimciler bulunmaktadır.

Yabancı dili eğitimi veren eğitimciler, eğitim vereceği ülkenin koşullarına uyum sağlayıp, öğrencileri analiz etmekte ve eğitim şemalarını oluşturmaktadırlar.

Kurumsal firmalarda; dil eğitimi alırken, eğitimciler eğitim aldığınız yabancı dilin; şivesine ve ağzına uygun modüllerde, sizlere eğitim vermektedirler.

Eğitim kurumundan aldığınız yabancı dil eğitimi ile, kendinizi geliştirme fırsatı bulursunuz.

British English eğitim kurumunun, sizin için organize ettiği speaking clup’lardan, dil ve şivenizi, eğitimcilerin önderliğinde geliştirirsiniz.

Değişen yaşam şartları ve ticari anlayış, insanları farklı diller öğrenmesine zemin hazırlamıştır.

Kişiler yıllarca İngilizce öğrenip, hayallerindeki işleri yapmaya çalışmış ve çaba göstermiştir.

Bir çok toplum bireyi, İngilizce dilinin dışındaki farklı dilleri, hobi maksatlı öğrenmeye yönelmişlerdir.

İlerleyen zamanlarda, hobi olarak öğrenilen dil veya diller sayesinde, insanların yaşam tarzı değişmiş, farklı kültüler ile tanışıp, kaynaşmaya başlamışlardır.

İş hayatı;

Global firmaların, rakipleriyle ve piyasadaki bir çok firma ile ticari ilişkileri bulunmaktadır.

Bu firmalar, dünyanın her yerinde ticari faaliyet gösteren şirketlerdir.

Her firma, bulunduğu ülkenin kültürel özelliklerini taşımaktadır.

Şirketlerde, karma kültür ve yaşam şartları hakimdir.

İş yaptığınız uluslararası firmalarda, farklı dilleri konuşan, bir çok çalışan bulunmaktadır.

2018 yılı itibariyle,

Teknolojinin hızla yükselişi, dijital ortamda e-ticaret sitelerinin ticari faaliyete geçmesine hız vermiştir.

Geçmişte; bir ürünü yurt dışından getirmek için, özel ajanslar ile iletişime geçerdik.

Günümüz şartlarında, yabancı dilin her yönüyle bilinmesi; toplum bireylerinin birbiri ile iletişime geçmesine olanak sağlamıştır.

Arzu ettiğimiz bir ürünü, e-ticaret sitelerinin bünyesinde bulundurduğu, müşteri hizmetleri veya chatbox’lar yardımıyla, çok daha rahat ve zahmetsiz elde etme fırsatı buluyoruz.

İstediğiniz farklı dilleri öğrenmek için, British English kurumundan eğitim alarak; kültürünüzü zenginleştirip, farklı iş kollarında çalışma fırsatlarını yakalayın.

Eğitim her gün her açıdan değişiyor; yenileniyor. Artık online eğitim kavramı dilimize yerleşmiş durumda.

Açıköğretim Fakültesi’nde okuyanlar televizyondan eğitim alırlar ve bu çok büyük bir organizasyon, çok büyük bir yönetişim ve çok büyük bir teknoloji gerektirir. Ancak internet ortamında sadece bir cep telefonu kamerasıyla çekilen çoğunlukla yanlış ışıklandırmalı, herhangi bir prodüksiyonu olmayan öyle videolar dolaşıyor ki bu videolar; çok basit, çok yalın ve anlatmak istediğini net bir şekilde vurguluyor.

Öyle ise neden halen örgün eğitim veren üniversiteler, devlet okulları ve özel okullar var? İngilizce Kursları neden var? Bir İngilizce Kursu Bakırköy de neden şube açıyor?

Çünkü internette izlediğimiz video ile bir eğitim kurumunun hedefleri, stratejileri, uygulamaları bir birinden çok farklıdır. Bir İngilizce Kursu size İngilizce eğitimi vermeyi vaat eder ve bunu geliştirmek için altyapıyı kurar; kaynakları hazırlar, öğretmenleri bulur. Bunun yanında sınıf ve İngilizce eğitimi için gerekli envanteri oluşturur. Sonuçta ortaya çıkan, biz fark etsek de etmesek de, ortak bir hedefe kilitlenmiş büyük bir güçtür. Bu gücün içinde doğal olarak öğrenci de vardır.

Reklam, tanıtım ve eğitim dışı tüm faaliyetler ayrı bir alanın konusudur ve size sunulan hizmetin içinde yer almazlar.

Oysa ki konu bir video eğitim sitesinden hizmet almaya geldiğinde, yukarıda bahsettiğimiz BritishEnglish dahil Bakırköy, Kadıköy, Mecidiyeköy veya Ümraniye deki tüm İngilizce kurslarında olan ortak ve tek hedefi göremezsiniz. Bunu online eğitimi küçültmek için söylemiyorum. Online eğitim örgün eğitimin pek çok eksiğini kapatır ve ona derinlik kazandırır.

Ancak İngilizce Eğitimi sadece online ve internet üzerinden bitirilebilecek bir konu değildir.

Bir online site her zaman temelde bir reklam aracıdır aynı zamanda. Oluşturulanların tamamı bulunulan kategoride, belli keyword’lerde lider olmayı hedefler. Sınıf ortamında anahtar kelime yarışına giren sağlıklı bir öğretmen ise dünya üzerinde henüz görülmemiştir.

Bu nedenle günümüz teknolojisinin bize sunduğu online eğitim fırsatlarını tamamen dışlamadan, bir disipline, bir organizasyona dayanan örgün eğitim kurumlarından vazgeçmemenizi tavsiye ederiz.

İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, Rusça ve Arapça gibi dünyanın en önemli dillerini öğrenmek isterseniz BritishEnglish daima yanınızdadır.

Sınavlar artık hayatımızın her alanında. İlkokuldan başlayarak üniversiteye kadar pek çok sınava girmek zorunda kalıyoruz. Ancak sınav maratonu ne yazık ki bununla da bitmiyor.

Üniversite hayatımızın bitişiyle birlikte bu kez uzmanlık sınavlarına, yeterlilik sınavlarına katılmak zorunda kalıyoruz.

ALES, KPSS, SMMM, TUS ve daha pek çok sınav. İşte YDS sınavı da bunlardan biri.

Aslında amaç, yabancı dil bilen iyi yetişmiş personeli, özellikle devlet kurumlarında, bu özelliklerinden dolayı ödüllendirmek ve kariyer planlaması yapılırken bu özelliklerini göz önünde bulundurmaktır. Ayrıca, büyük bazı özel kuruluşlar da YDS sonuçlarını önemsemekte ve personel alımlarında talep etmektedir.

Sonuç olarak karşımızdaki bir sınavdır ve busınavda başarılı olmak yabancı dil bilmekten fazlasına ihtiyaç vardır.

Temel olarak; sınav kaygısı olan adayların bu konuda gerekli yardımı almaları tavsiye edilir. Ayrıca sınavda karşınıza çıkacak konular önceden detaylı olarak elden geçmiş olmalıdır. YDS sınavına bir sonuç almak için girilir. Bu puan kaç olmalıdır? Bu soru aday tarafından önceden mutlaka bilinmeli ve sınav öncesi çalışmada ona göre bir strateji izlenmelidir. Sınav konuları önceden bilinmeli ve çalışmalar bu konuların tamamlanması üzerine yoğunlaşmalıdır.

İster klasik YDS sınavına ister e-YDS sınavına girilsin, aday iki buçuk saat içinde, seksen soruluyu çözümlemek zorundadır. Bu da bir zaman kısıtı demektir. Uzun yıllardır girilen sınavlarla kazanılan yetiler tekrar çağrılmalı ve bu çok önemli sorun çözülmelidir. Zaman sorununun en kolay çözümü çok sayıda deneme sınavına girmektir. Bu konuyu atlamamak gerekir.

BritishEnglish İngilizce Kursları sadece genel İngilizce de değil akademik sınavlar; dolayısı ile YDS sınavına hazırlık konusunda da yanınızda. YDS eğitimlerimizle ilgili https://www.britishenglish.com.tr/yds sayfamızı ziyaret ederek gerekli tüm bilgilere ulaşabilirsiniz.

İngilizce konuşabiliyor olmak bireyin hayat kalitesinin daima yükselme potansiyeline sahip olması demek aynı zamanda. İngilizce öğrenme; aslında İngilizce öğrenme değil, genel olarak “öğrenme” bir disiplin, bir süreç konusudur ve süreci baştan sona kadar iyi yönetmek gerekir.

İngilizce öğreniyorum, İngilizce dersleri alıyorum diyen herkesin İngilizce öğrenemediğini farketmişsinizdir. Öğrenemeyenler de genel olarak eğitim aldıkları kurumu suçlarlar. Bu kuruma gitmektense bir İngilizce öğrenme programı alsaydım ya da İngilizce kelime ezberleme çalışması yapsaydım gibi dili geçmiş pişmanlıklarını anlatan arkadaşlarınız mutlaka olmuştur.

Bir süre önce bir öğrencimizden İngilizce eğitimi hakkında program dersleri dışında neler yaptığını öğrenmek istedik. Öğrencimiz ne yazık ki sadece derslere giriyor. Tamamen ücretsiz olan ve ömür boyu süren etkinliklerimizin hiç birine katılmıyordu. Ayrıca ders dışında öğrendiklerini tekrarlamadığını da belirtiyordu. Asıl ilginç olansa öğrencimizin İngilizce kursu almak için işten ayrılmış olması ve başka herhangi bir sorumluluğunun olmamasıydı.

Ana dili İngilizce olmayan bir ülkede İngilizce kursu almak demek, ders esnasında öğrenilen bilgilerin özel bir çaba ile tekrarlanması demektir. Bu zorluğu aşmak için kurum içinde düzenlenen konuşma etkinliklerini kaçırmayınız. Ayrıca; kelime öğrenme, program derslerinin tekrarlarını yapma, dinleme etkinliklerinin haftalık programını tüm şubelerimizden alınız. Sadece eğitim aldığınız şubemizde değil Bakırköy, Kadıköy, Mecidiyeköy veya Ümraniye şubelerimizin her birinde bu etkinlikleri takip edebilirsiniz.

Unutmayın; Siz talep ettiğiniz sürece BritishEnglish çözüm için sizin yanınızdadır.

Arkadaşlarınızla bir araya gelir, kolalarınızı mısır patlaklarınızı alır, sinemaya gidersiniz. Örneğin Star Trek izlenecektir. Afişin sol üst köşesinde soldan sağa sarı bandın üzerinde “Türkçe Dublaj” yazısını okursunuz ve büyük bir rahatlama…
Fakat, bir arkadaşınız aradan çıkıp “Ne dublajı yahu. Filmin orijinali dururken çakmasını mı! izleyeceğiz. Sesler kayboluyor, vurgular kayboluyor. On beş dakika sonra orijinal var. Onu seyrederiz.” dediğinde bu rahatlama yerini sıkıntıya bırakır. Gerçi siz de, arkadaşlarınız arasında madara olmamak! için “tabii yaaaa!” dersiniz ama.
Küçücük harfler görüntülerin arasından kaybolur giderken, paramparça olan “Atılgan” yerine Kaptan Kirk’ün konuştuklarını okumaya çalışırsınız ve ekranda yazanlar bir önceki sahnenin replikleridir.
Arada herkes ışık oyunlardan, sahnelerin müthiş temaşasından bahseder. Oysa siz, yazılara öylesine konsantre olmuşsunuzdur ki; bir çok şeyi görmemişsinizdir. “Evet, evet Spock’un kulakları” derken arkadaşınıza, için için “ne vardı ki o kulaklarda?” diye soruyor olabilirsiniz mesela.
Filmin sonunda ise, “eve gideyim de bir de internetten Türkçe dublajlı izlerim” diyor olmanız çok mümkündür.
Ya da evini yalnız başına savunan Macualay Culkin’in tuzağına düşüp olabilecek en komik şekilde havalarda uçan Joe Pesci yerine yazıları okuduğunuz için sahneyi tekrar izlemek istediğinizde arkadaşlarınızın tepkisi hiç de az olmaz.
İşte İngilizce kursları sizi bu durumlardan da kurtarır.
Yukarıda bahsettiğimiz konular sadece bir filmin veya bir gösteririnin keyfine varamamak değil, hayat kalitesinin daha yukarı çıkamamasıdır.
BritishEnglish İngilizce kursu hayat kalitenizi yükseltmek için hizmetinizde.

Dünya ekonomisi her an değişen parametreler, spekülatif hareketler, sürekli yükselen düşen piyasalar, ülkelerin politik tercihleriyle yeniden şekillenen üretim ve tüketim anlayışları nedeniyle sürekli kırılgan bir yapıda.

Bireylerin yaşam standartları da bu kırılmalardan etkileniyor. Ekonomik sıkıntı dönemlerinde şirketler değişik gerekçelerle personel sayısını azaltıyor. İnsanlar uzun yıllar boyunca çalıştıkları, emek verdikleri işlerinden uzaklaşmak zorunda kalıyorlar.

Bu tabii ki dünyanın sonu değil. Yeni iş bulunur, yeni hayat kurulur. Ama bu gelgitler kariyer hedefinizde onarılmaz yaralar açar.

Yaralanmamak, kariyer endişesi yaşamamak için alınacak en güzel önlem, daha en başta temelleri güçlü atmaktan geçiyor.

Sevgili gençler;

Her şeyi ama her şeyi yapabilecek yaştasınız. Hata yapmış olabilirsiniz. Üzülmeyiniz, ebeveynleriniz, öğretmenleriniz, kendinize model olarak belirlediğiniz herkes gibisiniz. Herkes hata yapar. Aradan geçen yılların sonunda başarılı olanlar, en zor anlarda mücadeleden kaçmayanlardır. Yılmayınız. Hatalarınızdan dersler çıkarınız. Gerekirse sıfırdan başlamayı dahi göze alarak öz eleştirinizi yapınız. Sizi eleştirenlerden kaçmayınız. Sizi en acımasız şekilde eleştirdikten sonra, eleştirdiği konunun tamiri için yanınızda olanlar sizin gerçek dostlarınız, gerçek ailenizdir.

Anne ve babanızın rehberliği bildik tüm pusulalardan daha güvenilirdir. Unutmayınız. Anne baba olmak, bir evladı büyütmek, dünyaya bir birey olarak hediye etmek için verilen emekle kazanılan deneyim hiç bir üniversitenin veremeyeceği nitelikler kazandırıyor onlara unutmayınız. Okuduğunuz, çok puanlı büyük üniversitelerinizden bu nitelikleri kazanamayacağınızı zaman size gösterecek. Şimdilik tahammül edin onların uzun sohbetlerine. Sonra yaşınız otuz beş kırk civarına geldiğinde hatırlarsanız yine okursunuz bu yazıyı.

İyi okullarda okumak çok güzel. Savaşın bunu yapabilmek için. Ama adını hepimizin bildiği o yüksek puanlı üniversiteler inanın ki hiç bir sorunu çözmez. Üniversiteyi, yüksek lise olarak düşünmeyin. Üniversite sadece mesleki derslerin verildiği, sınavlarda başarılı olununca güzel güzel mezun olunan yer değildir. Üniversite kariyer planınız içinde yer alan bir aşamadır. Size ileride iş hayatında ihtiyaç duyacağınız tüm kontaklara daha mesainize başlamadan ulaşma olanağı sağlar mesela. Öğrenci kulüplerinden o kadar da uzak durmayın. Dünyanın her yerinden alanında uzman kişilerin sohbetlerini kaçırmayın. Çok şeyler kazanabilirsiniz bu sohbetlerden. Ya da açık öğretim tekniği ile üniversite sistemi içinde olabilirsiniz. Bunu ne büyük bir şans haline dönüştürebileceğinizi düşünün. Eğitimini bir örgün öğretim kurumunda devam ettiren arkadaşlarınızdan farklı olarak siz, ilerde kariyer yapacağınız mesleğinizde tecrübe kazanmaya hemen başlayabilirsiniz. Mesleğinizin inceliklerini yaşarken kendiniz öğrenebilirsiniz. Sene boyunca düzenlenen konferanslar, fuarlar ve diğer aktivitelere de katılma şansınız her zaman elinizde olur.

Yukarda yazılanlardan “aman boş ver notlarım o kadar yüksek olmasa da olur” sonucunu da çıkarmayın ama. Not sınav kağıdı üzerine yaptığınız karalamalar değil. Kariyer planınızı yazdığınız kaligrafik bir sanat eseridir. Onu her zaman farklı, incelikli, göz ardı edilemez kılmalısınız.

Yurtdışı deneyiminiz olsun mutlaka. Değişik coğrafyaların, değişik yaşam biçimlerinin gözlemcisi olun. Eğitiminiz için gidebiliyorsanız ne güzel. Yok öyle değilse bir tatil programı yapın gerekirse. Sadece deniz, kum değil. Müzeler, konferanslar da olsun tatil programınız içinde.

Tabi ki yabacı dil. Daha önce de söylemiştik. İngilizce artık yabancı dil değil sizin için. İngilizce kursu vasıtası ile, İngilizce eğitim veren üniversiteler vasıtası ile, gerekirse yurtdışında devam edebileceğiniz İngilizce kursları vasıtası ile, kısacası bir şekilde İngilizce öğrenmelisiniz.

Ayrıca buna ikinci bir dil ilave etmelisiniz. Unutmayınız İngilizce Kursları vasıtasıyla elde ettiğiniz becerinin taçlanması için ikinci bir dile daha ihtiyacınız olacak.

Son olarak biriktiriniz, harcamayınız demiyoruz. Ama evinize dönmek için bineceğiniz araç için alacağınız biletin parasını aç olmadığınız halde yediğiniz çikolataya harcamayın diyoruz. Zenginliğin en temel belirtisi, çok para harcamak değil, ihtiyaç anında cüzdanınızda yeterli miktarda para bulunmasıdır.

BritshEnglish cebinize para koymaz. Ama ekonomi kötüye giderken temelleri iyi atılmış bir kariyerin güvenini, ihtiyaç duyduğunuzda harcayabileceğiniz parayı kazanabiliyor olmanın huzurunu verir.

İnsanın medeniyet yolculuğu merakını özgür bıraktığında başladı. Sadece avcı toplayıcı topluluklar olarak başlayan yolculuk keşfederek, keşfettiğini paylaşarak başka bir noktaya geldi.

Tabi önce bitkileri tanıdı, ayrı ayrı faydalarını öğrendi. Onlarla hastalıkları tedavi etmeyi, yemeklerde çeşni olarak kullanmayı ve değişik metotlarla üretmeyi deneyerek binlerce yıllık medeniyet yolculuğuna başladı. Bu dönem gıda üretiminin medeniyet üzerindeki etkisi çok büyüktür. Toprak savaşlarının temel amacı aslında tarımsal alanlara sahip olabilmektir. Yazı ve muhasebe ortaya çıktığında, tarihin ilk büyük imparatorlukları hüküm sürerken; halen değişim aracı olarak “tuz” kullanıyor olması gıda ve besin ihtiyacının karşılanması konusunun en güzel örneği olabilir.

İnsanoğlunun diğer türlerin arasından sıyrılarak dünyanın efendisi olmasının önemli bir sebebi de bulunduğu ortama uyma becerisidir. Günümüz teknolojisi ile gayet kolay gibi gözüken bu beceri bugün kazanılmadı. İnsanoğlu binlerce yıl önce de soğuk kutuplardan, ekvatora kadar her iklim ve coğrafyada yaşıyordu.

Her iklim, her coğrafya aynı zamanda farklı yaşam biçimleri farklı ihtiyaçlar demek. İhtiyaçların karşılanmasını kolaylaştıran en önemli araçlardan olan dil de doğal olarak her coğrafyada farklı bir yola girmiştir.

Sadece belli sayıda özel insanın ticaret yaptığı, devletler arasında güven ortamının, dolayısı ile de iletişimin de çok az olduğu binyıllar boyunca diğer dilleri bilmek pratikte bir önem taşımıyordu.

Sonra bir şey oldu. Çok büyük bir şey; insanoğlu makineleri kullanmaya başladı. Buhar denilen ve gemileri denizde, tren katarlarını karada iten güç aynı zamanda medeniyetin de itici gücü oldu.

Bu öylesine bir gelişimdir ki seyahatlerini binlerce yıl boyunca insan, hayvan ve rüzgar gücü ile yapabilen insanoğlu buharlı gemilerden uçağa 150 yıldan kısa bir sürede geçmiştir. Uçaktan uzay yolculuğun geçiş için ise 60 yıllık bir süre yeterli olmuştur.

Sadece seyahatler değil telgraf, radyo, televizyon ve tabii internetin gelişimiyle iletişim inanılmaz boyutlara çıkmıştır. Geçmişte ayrı kıtalarda, ayrı zaman dilimlerinde oldukları için birbirlerinin varlıklarından bile haberdar olmayan insanlar bugün hd görüntülü ekranlar karşısında birbirleriyle konuşuyor. Bilgi alışverişinde bulunuyor. Hatta ortaklıklar kurup yepyeni üretim olanakları yaratıyorlar.

Peki bu insanlar birbirleriyle nasıl anlaşıyor?

Bir Çinli ile Bir Türk hangi ortak dili kullanıyor?

Eğer tesadüfen biri diğerinin dilini öğrenmediyse çok büyük bir oranda iletişimi kolaylaştıran katalizör, İngilizce oluyor.

Tarihsel gerçeklikler ne olursa olsun, bugün dünyanın iletişim dilinin İngilizce olduğu su götürmez bir gerçeklik. İngilizce kursları ne iş yarar diye düşünürken bundan sonra bu cevabı da göz önünde bulundurmanızı dileriz.

Evet İngilizce artık bir yabancı dil değil, tüm dünyanın ortak ticaret ve iletişim dili olmuştur. Dolayısı ile genç nesiller yabancı dil dediğinde bahsedilen artık ticaret yapılacak, ürün veya hizmet paylaşılacak üçüncü bir ülkenin dilidir.

Türkiye’nin en köklü İngilizce kursu BritishEnglish bu bilinçle diğer dillerin eğitimi konusunda da öncü olma amacında. Dünya dilleri programıyla Almanca, Fransızca, İspanyolca, Rusça, Çince gibi dünyada kabul gören dillerin eğitimleri artık BritishEnglish ile çok kolay. Tüm bunların yanında coğrafyamızın iletişim aracı Adriyatikten, Çin Seddi’ne kadar hiç kimseye ihtiyaç duymadan iletişim kurmayı sağlayacak Türkçe programını da yabancılar için hazırladık.

Şimdi yazıyı bitirmeden felsefi bir soru soralım bakalım ne diyeceksiniz;

Yazımızın başında değişen coğrafya ve ihtiyaçların farklı dillerin doğmasında etkili olduğunu söylemiştik. Sizce; acaba giderek küçülen ve ihtiyaçların teminin için iletişimin coğrafya engeline takılmadığı dünyada diller zamanla birbirine benzeyerek süreçte aşağı yukarı tek dil haline gelebilir mi?